Akıllı hoparlörlerin ve sesli arama teknolojisinin kullanımı son yıllarda hızla artmıştır. VoiceLabs ve Mediapost'a göre, 2017 yılında yayınlanan ses tanıma özellikli cihazların sayısı 33 milyona ulaştı. comScore da 2020'de tüm aramaların %50'sinin ses ile gerçekleştirileceğini öngörüyor.
Sesli arama web sitem için ne ifade ediyor?
Web sitenizi arama motoru sonuçları için optimize etmek üzere yatırım yaptıysanız sesli aramanın gelişmesi, söz konusu göreve dönme zamanının geldiğini göstermektedir. Ses için arama motoru optimizasyonu (SEO), yazılan aramalardan farklıdır. Yazılan aramalar anahtar kelimeler açısından en azı içerirken, sesli aramalar daha uzundur ve daha fazla konuşmaya özgü olma eğilimindedir. Hatta, Google'a göre sesli aramalar yazılan aramalara göre 30 kat daha fazla eylem sorgusu olma olasılığına sahip. Onlar biliyordur.
Bu, web sitelerini sıralamaların üstüne çıkarma konusunda ciddi şirketlerin (siz neden olmayasınız?) sesli SEO optimizasyonunun önemine dikkat etmeleri gerektiğini göstermektedir.
Sesli arama sonuçları - sıfırıncı sıranın önemi
Akılda tutulması gereken bir başka nokta da sesli aramanın, yazılan aramalardan farklı sonuçlar sunmasıdır. Sesli aramalara yanıt olarak tek bir cevap verilirken yazarak arama yapanlar bir sonuç arasından seçim yapabilir ve en kullanışlı olanı kendileri seçebilir. Sesli aramalarda, istenilen sıfırıncı sıra, verilen yanıtın temelini oluşturma eğilimindedir.
Bu nedenle, sesli SEO optimizasyonu ile ilgilenmek isteyen şirketlerin mümkünse sıfırıncı sıraya çıkmak için cevap snippet'leri hakkında çok dikkatli düşünmeleri gerekmektedir.
Web sitesi çevirisi ve sesli SEO optimizasyonu
Sesli SEO optimizasyonu, tıpkı standart SEO gibi, web sitesi çevirisi ile ilgilidir. Anahtar kelimeleri ve kelime öbeklerini içeren bir web sitesinin çevrilmesi, sitenin hedef ülkedeki arama motorları için optimize edileceği anlamına gelmez. Bunun yerine, çeviri yapılmadan önce uygun kelime ve kelime öbeklerinin çevrilmiş belgeye dahil edilmesini sağlamak için yeni anahtar kelime araştırması yapılmalıdır.
Çeviri ve yerelleştirme hizmetleri, şirketlere bu süreçte olağanüstü bir şekilde yardımcı olabilir. Hedef dildeki anahtar kelime araştırmasının yanı sıra çeviriyi de üstlenebilirler. Bu nedenle, sesli arama için web sitelerini optimize etmek isteyen şirketler, şimdi mükemmel çeviri şirketini bulabilir!
Çift dilli sesli arama
Dünyanın dört bir yanındaki şirketler, web sitelerini arama motorları için birden çok dilde optimize etmeye çalışırken, akıllı hoparlörler ve sesli asistan sistemleri üreten şirketler de dil ve çeviri konuları üzerinde çalışıyor.
Örneğin, Google Asistan Ağustos 2018'in sonundan itibaren iki dilli bir sistem olarak işlev görmektedir. Kullanıcılar şu an itibariyle İngilizce, Almanca, Fransızca, İspanyolca, İtalyanca ve Japonca içeren tüm dil çiftlerini ayarlayabilirler. Bu dillere daha fazla dil eklenecek ve çok uzak olmayan bir gelecekte üç dilli işlevsellik olacağı bile konuşuluyor.
Google Genel Müdür Yardımcısı Johan Schalkwyk ve Google Speech mühendisi Lopez Moreno'ya göre, çift dilli bir ses asistanı oluşturmak şaşırtıcı derecede zor bir süreç:
“Tabii ki, bu süreç artan işlem maliyeti ve gereksiz gecikme olasılığı ihtimali ile birlikte gelişmiş bir mimariye ihtiyaç duyuyor.”
Cihaz ilk olarak hangi dilin kullanıldığının yanı sıra ne söylendiğini de tespit edeceği için başarının anahtarı, neredeyse tek dilli bir sistem kadar hızlı sonuçlar elde etmeyi sağlamaktı. Şimdiye kadarki sonuçlar kesinlikle etkileyici görünüyor.
Bölgesel zorluklar
Ne yazık ki sesli asistanların dil yetenekleri konusunda herkes ikna olmuş değil. Ünlü Geordie aksanının konuşulduğu Newcastle, İngiltere'den yapılan araştırmalar Google Home, Alexa, Cortana ve Siri'nin, bölgesel aksanların devreye girmesiyle birden çok dil bir yana tek bir dille bile sorun yaşadığını göstermiştir.
Newcastle’ın Yaşam Bilimleri Merkezi, 536 kişi üzerinde yaşadıkları teknolojik sorunları hakkında araştırma yaptı. Bölgesel aksanı olanların %79'u, ses asistanları tarafından anlaşılmak için konuşma tarzlarını değiştirmeleri gerektiğini bildirmiştir. Yaşam Bilimleri Merkezi'nin genel müdürü Linda Conlon şunları söyledi:
“Yıllar önce otomatik telefon sisteminden sinema seanslarını öğrenmeye çalışan gençler şimdi de akıllı telefonlar veya akıllı hoparlörler ile aynı sorunları yaşıyorlar. Teknoloji ilerledi ancak bölgesel aksanlara hitap edecek kapsayıcılık ilerleyemedi.”
Önemli sonuçlar
Konuştuğunuz dile - ve bu dili konuştuğunuz bölgesel aksana - bakılmaksızın mükemmel sonuçlar sağlayabilen bir ses asistanı geliştirmek, insanları bir Google Home yerine Amazon Echo cihazı seçmeye ikna etmekten çok daha fazlasıdır. Sesli asistan sistemlerinin potansiyeli çok fazla. Arabalardan fırınlara ve merkezi ısıtma sistemlerine, hemen hemen tüm elektrikli cihazlar, ses komutları alma ve bu komutlara göre hareket etme potansiyeline sahiptir.
Yani, sesli asistanlarla çalışan cihazlar çok dilli destek sağlamak ve bu desteğin işlem sürecini yavaşlatmaması üzere bir yarış içindedir. Şu anda Apple Arapça, Kantonca, İngilizce, İbranice, Japonca, Korece, Mandarin, Malayca, Rusça, Taylandca ve Türkçe'nin de dahil olduğu destek dilleri ile hem Amazon hem de Google’ın önünde yer almaktadır. Ancak bu kadar önemli sonuçlarla yarış çok dişli ve önümüzdeki aylarda ve yıllarda bu büyük şirketlerin piyasa hakimiyeti için mücadelelerini göreceğiz. Kimin kazandığını görmek heyecan verici olacak!